ABD Başkanı Ronald Reagan ve İngiltere Başbakanı Margaret Thacher, 1979 yılında bir araya geldiler ve tarihte bir benzeri görülmemiş bir soygun planı hazırladılar.
Bu soygun planına "ÖZELLEŞTİRME" adını verdiler.
Soygunun hedefinde, kalkınmakta olan ülkelerle yoksul ülkeler bulunmaktaydı.
Bu soygunda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu hedef ülkelerin yer altı ve yeryüzü madenleri, petrol ve doğal gaz yatakları, fabrikaları, işletmeleri, su kaynakları ve su dağıtım şebekeleri, hastaneleri, okulları, bankaları, tarım topakları, ormanları, hava limanları ve deniz limanları ele geçirildi.
Bugün yaşları 40'ın altında olanlar, Türkiye'yi de boğan bu soygunun, Türk halkını nasıl parasız, malsız, mülksüz, işsiz ve yoksul bırakıp felç ettiğine tanık olmadılar.
Bu kitabımı daha çok onları bilgilendirmek için yazıyorum. Yaşları 40'ın üzerinde olanlara da, içimizden kimlerin soygunculara yardımcı olduğunu, yani vatanı kimlerin satmış olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Son 35 yıldır özelleştirme adı altında satılan bütün mallar; yer altı ve yerüstü madenleri, fabrikalar, işletmeler, tarım toprakları, bankalar, hava limanları ve deniz limanları bu vatanın birer parçasıydı.
Vatanımızı parça parça sattılar.
Vatanımızı parça parça satanlarla bu kişilere destek olanları karşınıza çıkarmadan önce, özelleştirme denilen vatan satışıyla ilgili çok önemli bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Dünyada yapılan tüm özelleştirmelerde rüşvetler alınıp verildi, büyük vurgunlar vuruldu, hortumlamalar yapıldı.
Eğer herhangi bir ülkede, rüşvetin ve vurgunların boyutu yüz milyon dolar düzeyindeyse, biliniz ki o soygunun içinde mutlaka bir hükümet üyesi birkaç üst düzey bürokrat vardır.
Eğer rüşvetin ve hortumlamanın boyutları bir milyar dolara ulaşmışsa, biliniz ki o soygunun içinde birkaç hükümet üyesi ve birkaç çok üst düzey bürokrat ile birlikte çok güçlü bir yabancı istihbarat örgütünün adamları da vardır.
Peki, ben bu bilgiye nasıl ulaştım?
Ben bu bilgiye, yalnız Türkiye'de değil, dünyada 55 ülkede gerçekleştirilen özelleştirmeleri, ekonomik, siyasi ve toplumsal açılardan araştırırken ulaştım.
Bulgularımın tümünü yazdım.
Eğer Türkiye'nin bugün içine düşmüş olduğu çıkmazların gerçek nedenlerini öğrenmek istiyorsak, tüm ön yargılarımızı ve bazı yöneticilere olan duygusal bağlılıklarımızı bir yana bırakıp gerçeklerle yüzleşmeliyiz.
Vatanımızı parça parça kimlerin satmış olduğunu öğrenmeden, onlarla hesaplaşmadan çıkış yolu bulabilir miyiz?
İşte şimdi, vatanımızı satanlarla tanışabiliriz.
VATANI SATANLAR - Yılmaz Dikbaş - Nergiz Yayınları
Ali ÇEVİKYİĞİT