Anadolu'ya geçerken, hareketimizden az evvel Rauf Bey İngilizlerin bineceğimiz vapuru takip ettirmeleri hatta batırmaları ihtimalinden bahsettiği zaman, Mustafa Kemal Paşa:
"Burada esir gibi yaşamaktansa, Karadeniz'de batmayı tercih ederim" demişti. Nihayet o küçük ve köhne (Bandırma) vapura bindik. Kızkulesi açıklarında, İtilaf Devletleri kontrol heyeti geldi. Paşa ne istediklerini anlayınca, onlara hitaben "Vazifenizi yapın, neticesinden beni haberdar edin" dedi ve bize döndü. Dolmabahçe önünde demirli bulunan yabancı zırhları göstererek:
‘’Bunlar işte böyle... Yalnız demire, çeliğe ve silah kuvvetine dayanırlar. Maddeden başka bir şey bilmezler. İstiklal ve hürriyeti idrakten acizdirler. Biz silah ve cephane değil, ideal ve iman götürüyoruz." dedi
Boğazlardan çıktıktan sonra, gece yarısına doğru kaptanın yanına gitti ve aralarında
şöyle bir konuşma cereyan etti "Karadeniz'e bu kaçıncı seferiniz kaptan?"
"Marmara'dan ilk çıkışımdır Paşam"
O halde bu denizin tehlikeli noktalarını bilir misiniz? İcabında nerelere
yanaşılabilir."
Kaptan harita üzerinde göstererek:
"Paşam şu Kerempe burnunu geçersek, tehlikeyi kısmen atlatmış oluruz."
"Demek devamlı tehlike içindeyiz" diyen Mustafa Kemal Paşa, haritayı göstere
göstere, kaptana şu talimatı verdi:
"Bu normal rotayı takip etmeyeceksiniz, kayalara çarpmamak şartıyla, mümkün olduğu kadar sahili takip eden bir rota ile gideceksiniz ve icabında gemiyi tereddütsüz sahile vuracaksınız."
"Gemiyi feda ettikten sonra, istediğiniz noktaya çıkarız Paşam’’
"Evet icap ederse istediğimiz yere gideceğiz"
Bir an susup, düşünerek sordu:
"Kaç mil gidiyoruz Kaptan?"
"Paşam sekiz, on mil ama havaya bakar.."
"Ne havası?"
"Yani deniz olur da dalgaların üstünde bocalarken pervane havada boşu boşuna
dönerse, pek yol alamayız...’’
Samsun'a vardığımız zaman, Mustafa Kemal Paşa'nın, rotayı değiştirmekle ne kadar isabetli bir karar vermiş olduğunu anladık. Çünkü hakikaten bizi takibe çıkarılmış olduğu anlaşılan İngiliz Torpidosu da bizden bir saat sonra Samsun'a geldi zırhlıları göstererek.
Yorumlar