ALDATILDIK 

(1 )
Aldandık halkım, aldatılıyoruz.
Aldandıkça acı çekiyoruz.
Aldatıldığımız içindir ki, azgın sularda yolunu yitirmiş gemi gibi parçalanıp, batıyoruz.
Yıllardır biz bunu hep yaşadık, hep yaşıyoruz.
Aldandıkça, aldatıldıkça neyimiz varsa hepsini kaybediyoruz.
En kötüsü de; onurumuzu yitiriyoruz.
Ekmeğimizi kesiyorlar, sesimizi çıkaramıyoruz.
Biz buna mahkûm değiliz ey halkım. Biz buna mahkûm değiliz.
Bunu aslında çok iyi biliyoruz.

Ey halkım, tüm yanlışlıkların, tüm kötülüklerin farkındayız hepimiz.
Kim ne derse desin, biz Türk Milleti aptal değiliz.
Türk Ulusu; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Abaza’sı, Gürcü’sü ile; değil aptal olmak, orta düzeyde de değil, üstün zekaya sahip bir millettir.

Ey çok sevdiğim, üyesi olmaktan onur duyduğum güzel halkım;
Çok yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim.
Senin paranla yapılan okullarda okudum, öğretmen oldum.
Senin çocuklarının öğretmeni...
O güzel gençlerin, sağlıklı iletişim kurulduğunda,
yüksek başarı sergilediklerine tanık oldum.

Hem zekiyiz, hem aldanıyor, aldatılıyoruz.
Bu nasıl oluyor peki?

Ülkemizi 20nci yüzyılın başlarında geliştirdikleri korkunç silahlarlarıyla işgal eden,
atalarımızın yedi düvel diye adlandırdığı İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan Vs.
Batılı sömürgeci sırtlanları, parçalayıp yutmak istedikleri topraklarımızdan,
yine atalarımızın kararlı ve dik duruşları karşısında dayanamayıp kaçarcasına defolup gitmemişler miydi?

Evet, defolup gitmişlerdi ama, amaçlarından asla vazgeçmediler.
Her yönüyle dünyanın en güzelini, en zengin topraklarını lime lime parçalayıp yutmak için yol ve yöntem geliştirdiler.
NATO diye bir askeri örgüt kurdular.
NATO’nun açılımına bir bakın ey halkım;
North Athlantic Treaty Organization.
Türkçe’si: Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü.

NATO, Washington Anlaşma'sıyla askeri güvenlik birleşimi amacıyla kurulan ülkeler topluluğudur.
Neden Washington Anlaşma'sı ?
NATO'nun merkezi Brüksel'dedir.
Brüksel Belçika’nın, aynı zamanda AB ( Avrupa Birliği ) nin başkenti.
NATO’nun merkezi neden Washington’da değil de Brüksel’de?
Neden Kuzey Atlantik, neden Brüksel , ve neden Washington Anlaşma’sı ?

Ülkemizin bu örgüte girmesini sağlayanlar, bu soruları kendilerine sorup yanıtlarını bulmuşlar mıdır sizce ?
Ben hayır diyorum.

NATO,  sömürge olmak istemeyen ülkeleri askeri yönden cezalandırmak için kurulmuştur.
12 Eylül 1980 Darbesini, o yılları yaşayanlar iyi bilirler.
Yıllarca süren terör olayları ile öyle bunaltılmıştık, öyle bunaltılmıştık ki,
çaresizlik içinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetime el koymasını istedik ey halkım.
Bu darbeyi istettiler bize halkım.

Terör olmasaydı 12 Eylül Darbesi olur muydu? 
Terör olmasaydı, terörden bunaltılmasaydık darbe ister miydik hiç…
Kesinlikle darbe olmazdı, olamazdı.
Halkımız Ordumuzu sevmeseydi, güvenmeseydi darbe olur muydu?
Yine olmazdı.

Dün topraklarımızı işgal edenler, hedeflerine ulaşamadan topraklarımızı terk eden Batılı sömürgeci devletler belli ki bunu da düşündüler.
Ordumuzla halkımızın arasına nifak sokarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin halkın gözünden düşürülmesinin planlarını yaptılar.
Halkının desteklemediği bir ordunun, hiçbir muharebede başarılı olamayacağını iyi biliyorlar..

Sayın Kenan Evren’in “ bu anayasaya kefilim” dediği 1982 Anayasası halkoyuna sunuldu,
%92 oyla – çok yüksek bir oranla- kabul ettik ey halkım.
2010 Anayasa Değişiklik Paketi de,
1982 Anayasası, darbe anayasası değiştirilmelidir gerekçesi ile onayımıza sundular.
Bu değişikliği de   de % 58 oy oranıyla kabul ettik.

Bu kez Sayın Kenan Evren, kefili olduğu anayasaya kefaletini bir kez olsun anımsamadı !..
Buradaki çelişki çok açık, değil mi?
Zeki olanlar aldanır mı?
Elbette aldanır, ancak bizi düşmanlarımız aldatamaz.
Biz düşmanlarımıza karşı önlemimizi alırız, ya dostmuş gibi görünenler?
İşte böyle bir durumda aldanmamız normal.

Sayın Kenan Evren darbe yapma gerekçelerini açıklarken, ülkeyi uçurumun kenarından kurtarmak olarak açıklamıştı.
Şimdi durum 12 Eylül 1982’ den daha beter.
Sayın Kenan Evren suskun.
Oysa Kenan Evren’i bağrımıza basmıştık.
Çünkü O, Atatürkçüyüm demişti.
Her yere Atatürk heykelleri dikmişti.

Bizi yedi düvel aldatamaz.
Bizi, bizden-halktan biriymiş gibi görünenler aldatı.

İkinci büyük dünya paylaşım savaşından buyana parlamentoda, yüce meclisimizdeki siyasal partilere bir bakalım.
Hepsi de bize dost göründüler ama ABD’yle, AB’yle dost oldular.

Hepsi de özelleştirmeden yana oldular, kendi varlıklarına varlık katarken, bizim- halkın- malımız olan yer altı ve yer üstü varlıklarımızı, sanayi kuruluşlarımızı, PTT mizi, limanlarımızı, sözün kısası her şeyimizi sattılar ey halkım.
Tüm bunları yaparken de, hep halktan-bizden- birileriymiş gibi göründüler ama bize sormadılar.
Yaptıkları her şey için “ Milli İrade” dediler.

Yedi Düveli değil, 107 düveli de bizi aldatamaz, üstesinden geliriz.

Ey halkım, ya bizden biriymiş gibi görünenler?
İşte bizi onlar aldattılar.

Ali ÇEVİKYİĞİT
Matematik Öğretmeni ( E )
05327325157

Yazımın ikinci bölümünün konusu:
bizden biriymiş gibi görünenlerin gerçek yüzlerini nasıl tanıyabiliriz?