Lozan (Misak-ı Milli) Milli yemindir. Üniter yapıdır.
Lozan Antlaşması da, Sevr Antlaşması da birer barış Antlaşmasıdır.
Barış Antlaşması dedikleri de kısaca, yenen tarafın isteklerinin yenilen tarafa zorla kabul ettirilmesidir.
İnsanlar ne türden acı çekerse çeksin çoğunlukla nedeni bilgisizliktir.
Bilgi insanı güçlü kılar.
1914-1918 arasında yaşadığımız Birinci Dünya Savaşını kapsamlı olarak bilmiyorsak;
Sevr (10 Ağustos 1920) ve Lozan (24 Temmuz 1923) Barış Antlaşmalarının ne olduğunu ya da ne olmadıklarını ayrıntılarıyla bilmiyorsak, yaşadığımız terör olaylarını anlayamaz, ne yapmamız gerektiğine karar veremez, attığımız her adımda ölümcül tuzaklarla karşılaşırız.
Birinci Dünya Savaşı’na katılan Osmanlı İmparatorluğu savaştan yenik çıkmış, 25 maddeden oluşan 30 Ekim 1918 Mondros Barış Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Bu 25 madde, Osmanlı Devletinin boynuna geçirilen idam ilmiğinden başka bir anlam taşımamaktadır.
Bu antlaşmaya dayanarak Anadolu toprakları, galip devletlerce işgal edilerek paylaşılmaya başlanmış, 10 Ağustos 1920 de Sevr Barış Antlaşmasıyla da bu paylaşım resmileştirilmiştir.
Türk Milleti’nin yok edilişi anlamına gelen bu antlaşmayı kabul etmeyip, kurtuluşa inanan Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 da Bağımsızlık savaşını başlatmış ve zaferle sonuçlandırarak Sevr Barış Antlaşmasını fiilen geçersiz kılmıştır.
24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde İmzalanan Antlaşmayla Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı tüm dünyaya ilan edilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri o gün bugün bu anlaşmayı kabul etmemiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını tanımamıştır.
Atatürk’ün aramızdan beden olarak ayrılışından sonra iktidar olanların hepsi, Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımayan ABD ile savunma, ekonomi, eğitim alanlarında yeni anlaşmalar imzalamışlardır.
Bu anlaşmalar sonunda geldiğimiz durum ortada.
Ülkemiz bölünmeyle karşı karşıya.
Türk Ulusu bölünmeyle karşı karşıya.
“Su uyur, düşman uyumaz” demiş atalarımız.
ABD ve AB Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’ni yok etmek için önce Türk Gençliği arasında sağ- sol çatışmasını, sonra PKK terör örgütünü yarattı. Bu terör örgütü ile Türkiye’nin ekonomisini çökerttiler, Türk Milleti’nin birliğini bozdular.
PKK terör örgütünün Kürtlerle hiçbir ilgisi yoktur.
ABD Kürtleri çok mu seviyor? Ne sevmesi!
Irak’a, Libya’ya, Kuzey Afrika’ya getirdiği demokrasiyi görmüyor muyuz?
ABD 6 ve 9 ağustos 1945 te Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombalarıyla yaşlı, genç, bebek, çocuk, kadın, erkek düşünmeden anında yarım milyon insanı yok etmiştir.
İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın, İtalya’nın sicilleri de kanlıdır.
ABD ve AB yi dost ve müttefik kabul eden yöneticilerimiz, yaptıkları yanlışları görmek istemediler, istemiyorlar.
Ne diyelim!
Bizim siyasi partilerimize bir bakalım. CIA nın denetiminde olmayan hangi siyasal parti, hangi dernek, işçi- işveren hangi sendika, hangi kurum var acaba? Ben bilmiyorum. Bilen varsa açıklasın da bilelim.
Ülkemizin başına bela olan terör olayları son 60 yıl boyunca sağ-sol diye, ayrılıkçı ve bölücü niteliğiyle süregelmiştir.
Kurtuluş var mı? Var. Emperyalist ABD ve AB nin planlarını alt-üst etmek… Bunu başarabiliriz.
Başarmak için;
Küresel çetenin, ABD ve AB nin denetiminde olan yazılı ve görsel basından kurtulmalıyız.
Bu basın bukalemun gibi her renkte ve her kılıkta olabilir, aldanmamalıyız.
Temel ilke Türk Milleti’nin namusu, şerefi ve onuruyla bu vatan toprağında gönençli yaşamasıdır. Ne ABD’ye ve ne de AB ye ihtiyacımız var.
Bugünkü siyasal partilerden hangisinin güven verdiğini söyleyebiliriz? Avrupa Konseyinin hazırladığı raporda “ Türkiye’de terörün kaynağı üniter yapıdır” diye yazıyor.
Ülke bütünlüğü terörün kaynağıymış. Ne istiyorlar? Bölünmemizi…
Terör örgütü PKK nın Kürtlerin çıkarlarına hizmet ettiğini kim söylerse o da emperyalist ABD ve AB nin uşağı, insalık düşmanı bir alçaktır.
Kemalist yapının tasfiyesini istiyorlar. Peki neden?
ABD ve AB Lozan Barış Antlaşmasına karşıdırlar. Onları anlayabiliriz. Lozan Antlaşmasına karşı olan içimizdekilere ne diyebiliriz?
Ben içimden geçeni söyledim. Peki ya siz!
Ali Çevikyiğit
NOT: 1- internette google de dikbaştv yazıp, Araştırmacı Yazar Yılmaz Dikbaş’ın 10 ar dakikalık, sıkıcı olmayan bilgilendirici, aydınlatıcı konuşmaları izlemenizi
2- internette google de Güncel meydan yazarak, oradaki videoları izlemenizi, makaleleri okumanızı öneririm.
Yorumlar