Hoca ellerini açmış ah ediyor. Başbakanın, yolsuzlukları, haksızlıkları ve hırsızlıkları görmezlikten geldiğini, cemaatin mensubu diye insanların işinden edildiğini söylüyor.

Başbakan, devlet içinde devlet olmaz diyerek elinin yettiği herkesi tokatlıyor. Bir taraftan tokatlama eylemi devam ederken diğer taraftan hükümet kanadı masumiyet karinesi deyip gözaltına alınanları aklamaya çalışıyor.

Operasyona katılan polis ve amirleri cezalandırıldı. Evleri ve iş yerleri arananların bir kısmı serbest bırakılırken bazıları tutuklandı. Her iki kesim de, hamilerince masum ilan ediliyor. Halk her zokayı mideye indirecek sazan zannediliyor. Bu özellikle hükümet tarafından istismar ediliyor.

Az da olsa bazı insanların utanmasını beklerdim açıkçası. Telaffuzunda zorlandığımız miktarlarda soygun yapanlar masum ilan edilirken evine ekmek götüremeyen biçare insanımız nerdeyse zalim olarak ilan edilecek. İnsaf ya hu insaf.

Sekiz yüz liraya mahkûm edilen insanlar mı suçlu? Açlık ve sefaletten ölen bebeler mi zalim. Deveyi dengiyle götüren insanlara masum demek kadar yüzsüz olmayı gerektiren iktidar hırsı, hesaba çekilme düşüncesini yok saydıracak derecede mi tatlı?

Siyasi bilimciler ve Ankara’ya yakın yorumcular, ortaya çıkan olayların henüz devede kulak olduğunu, geride, hiçbir leke çıkarıcının etki edemeyeceği pislikler olduğuna işaret ediyorlar.

Hükümete mensup bürokratlar pişkince savunma meaknızmasını harekete geçirmişler. Eli her köşeye ulaşan, yolsuzluğu trilyonlarla ifade edilen kişiler masum ilan edilmeye çalışılıyor. Mazlumları oynayarak on bir yıl iktidarda kalan Başbakan, aynı tegannilerle yine halkı kandırmanın uğraşını veriyor. Sanırım bu kez zoka siyaset ustasının elinde kalacak.