Lafı fazla uzatmadan gelelim başlıktaki mevzunun derinliğine. Efendim bu CHP aday belirleme sürecini uzattıkça ortalık dedikodulardan geçilmiyor. Söylenenlere göre yukarıya yakın olduklarını iddia eden birileri türemiş, parası bol aday adaylarını bulup “Beş yıllık maaşını adaylık bedeli olarak vereceksin, nasıl olsa beş yılda cukkayı götürürsün” babından diyorlarmış. Sözüm ona kesinleşen ilçe belediye başkan adaylarından parayı verenler olmuş. Kısa zamanda köşeyi dönen bu zatı muhteremler işi biraz daha büyütüp gözlerini büyük şehir adaylarına dikmişler. Duyduğumuza göre birilerine ulaşıp, “İşin garanti olur ama bunun da bir maddi boyutu var” demişler. Onlar demiş ama dedikleri de yaygarayı kopartmış, “Siz de kim oluyorsunuz…”babından. Yaygarayı kopartmakla kalmayıp mevzunun içeriğini yukarılara kadar üflemiş. Sözüm ona Genel Başkanında bu gelişmelerden haberi olmuş. Olduğundan da İstanbul’daki belirlenen birçok ilçeyi geri çekmiş, aday adayları hakkında yeniden teferruatlı bir çalışma başlatmış.
“Amma da abarttın, bu kadar da olur mu?” diye soracak olan okurlarımıza, biz vakti zamanında CHP’de boyalı saçlı bir İstanbul milletvekilinin parayla seçilebilir milletvekilliği sıralamasını, belediye başkan adaylığını sattığını cümle alemin duyduğunu ve parayla düdüğünü çaldıran boyalı saçlının partiden şutlandığını hatırlatırız.
Düdük mevzusunu biraz ara verip gelelim istiyoruz CHP’nin bir türlü açıklanamayan Tekirdağ Büyükşehir Adayı mevzusuna. Şimdi biz açıklanamayan dedik ya siz hemen “Ne demek açıklanmadı, son MYK toplantısında adayın Dr. Adem Dalgıç olduğu belirlenmiş. Dalgıç bunu kendisi gazatalara açıklamış, o açıklayınca da Tekirdağ’da boş ayakkabı kutusu kalmamış” Babından diyebilirsiniz. Hatta biraz daha ileri gidip şunları da söyleyebilirsiniz: “Başkan yardımcıları, bazı personelleri içeride olan bu Dalgıç yirmi sekiz kişi ile birlikte seçimlere bir hafta kala hakim karşısına çıkacakmış. Onu da içeri alırlarsa CHP adaysız kalmayacak mı? Hükümete yolsuzluk üzerinden yüklenen CHP’ye bu aday yakışır mı?”
Şimdi biz bu mevzuda parayla düdük çalmanın burada da etkili olduğunu iddia edecek değiliz, bir adamını Tekirdağ Belediyesine yerleştiren bir Genel Başkan Yardımcısı ile iki Vekilin Adem’in arkasında durduğu dedikodularının yayıldığını söyleyecek değiliz. Biz hakkında yolsuzluk iddiaları olan ve halen yargıya hesap verme aşamasında olan bu adayla CHP’nin seçimlerde ancak nal toplayacağını kıt aklımızla söyleyebiliriz.
Adem başkana taktığımızı düşünüp, “Bak kazancı gazatacı senin haberin yok galiba, CHP’nin adayı Şerafettin Terzi’ymiş. Sen Adem’i bırak ta Terzi’nin şansı ile ilgili biraz ahkam kes” diyebilirsiniz. Siz böyle deseniz de biz size, “Yok ya CHP’nin adayı ayın on dördünde belli olacak, siz şimdiden doğmamış çocuğa don biçmeyin” diyemeyiz. Diyemediğimizin nedenini de size söyleyelim efendim. Geçtiğimiz hafta ilçe teşkilatlarını gezen Terzi, anketlerde kendisinin birinci çıktığını ve dolayısıyla da adayın kendisi olduğunu söylemiş. Saray ziyaretinde de İlçe Teşkilatına, “Sizin Belediye Başkanı ile aranızın gergin olduğunu biliyorum. Ben aranızdaki problemlerin çözümüne yardımcı olacağım” babından konuşmuş. Ankara’da ikamet eden, vakti zamanında Yeni Mahalle İlçe Başkanlığı yapan Şerafettin Terzi için, “Adam Haluk Öztrak gibi seçimden seçime Tekirdağ’a geliyor burasının sorunlarını bilemez. Biz ithal adaylara oy vermeyiz, kaldı ki Tekirdağ’da belediye başkanlığı yapacak adam mı yok” diyebilirsiniz. Siz böyle deseniz de olası bir ithal aday halinde bizde size, “Ey Tekirdağ’da koltuk peşinde koşanlar, bir sonraki seçimlerde adaylığınızı garantilemek için şimdiden Ankara’ya taşının ve de seçimlere kadar buralara gelmeyin” deriz. Haydi kalın salıcakla…
Yorumlar