Malumunuz olduğu üzere, iktidarın yıkılmaz kalesinde bile ampullerin patlatıldığı bir seçim süreci yaşadık. Sadece Çerkezköy değil Tekirdağ genelinde tüm ampullerin sökülüp atıldığı aha bu seçimlerde de CHP Tekirdağ genelinde tulumu çıkartıverdi.

CHP tulum çıkartır da diğer partilerin peşinde koşanlar hiç dededen CHP’li olmaz mı? Olurlar elbet, hem de en alasından, tıpkı muhitimiz ilçelerinde olduğu gibi. Aslında konumuz bu olmasa da her seçimde gördüğümüz siyaset dansözlerine kafayı acayip takmamızdan bu mevzuya dokunduruverelim istedik.

Efendim aslında bu haftaki konumuz siyaset dansözlerinden çok muhitimiz İlçeleri olan Saray, Kapaklı ve Çerkezköy’ün seçilmiş CHP’li başkanlarını nasıl bir geleceğin beklediğidir. “Şimdi bu da nereden çıktı?” babından soru soracaklar olabilir diye söyleyelim efendim, millet artık seçimi konuşmayı bıraktı, artık kestikleri en baba ahkâm, İl Özel İdaresi de artık kalmadığına iktidar desteği olmayan CHP’li belediyelerin ilçeleriyle birlikte köylere nasıl hizmet edeceğidir?

Efendim millet bunu merak ederde kıt akıllı gazatacı olan bendeniz hiç bu mevzuya kafa yormaz mı? Yorarım elbet. Yorarken iktidar cihetindeki arkadaşlara danışırım, başkanların geçmişlerini araştırırım, o da yetmedi en yakınındakileri dinlerim, baktım o da yeterli gelmedi gidip gelecekten ahkâm kesen medyum ve falcı tayfasına da sorarım, hızımı alamazsam istişareye yatıp geleceği görmeye çalışırım. Kafa yorma mevzusunda çok saçmaladığımızı itiraf ederek döneyim istiyorum ana konumuza.

Efendim bu beş yıllık süreçte, iktidar düğmeye basmaz ise hizmet açısından Kapaklı’nın havasını aydınlık, Saray ve Çerkezköy’ü ise puslu gördüğümü belirtmek isterim.

İlçeleri Kapaklı’dan başlayarak sırayla gıdıklayayım istiyorum. Vatandaşa ve bize göre, Kapaklı Belediyesinin hizmetin en alasını yapabilir.

“Bunu nasıl söylersin?” diyecekler olabilir diye anlatayım efendim, birincisi kasasında paranın alası var, ikincisi başında kalfalık dönemine giren iş bitirici başkanı var, üçüncüsü o başkanı sadece şimdi kendine bağlanan belde ve köylere yardım etmekle kalmayıp, diğer ilçelerin köylerine ve ilçe merkezlerine bile hizmet götürmüş. Hem de “Benim araçlarımın kanunen ilçe dışına çıkışı yasak, çıktıklarında üzerinde takılı cipler sinyal veriyor” babından konuşan başkanlara inat.

Dedik ya Kapaklı’nın geleceği aydınlık diye, dediklerimize güvenen okurlarımıza falda çıkan bir kötü haberi de verelim istiyoruz. Efendim fala göre, yukarıdan birileri düğmeye basıp gelecekte başkanının başına çorap örebilirmiş. Örülürse de bu bahar havası yerini doz dumana bırakırmış, öyle söylüyor siyaset falcıları.

Gelelim istiyoruz Çerkezköy’ün CHP’li belediyesinin geleceğine. Her ne kadar Çerkezköy’de hizmet babından destan yaratmayla niyetli bir başkanı olsa da, aha bu belediyenin geleceğini oldukça puslu görüyoruz.

Nasıl görmeyelim, borç gırtlağı aşmış, başta SGK ve Vergi Dairesi sırada bekliyor, aciz için, diğer alacaklılar hariç. Falda çıkanlara göre, iktidarın belediyesinden para kopartamayan devlet kurumları, acılarını çıkartmak için yukarıdan “Alacaklarınızı tahsil edin” çağrısını bekliyor olabilirlermiş.

Kapaklı ve Çerkezköy derken geldi sıra Saray cihetine. Burasının geleceği ne aydınlık, ne de puslu, falda görünene göre burasının geleceği toz duman içinde.

Aslında bıraksalar Başkanımı çalışacak, Saray’a ve köylerine hizmet edecek ama nerede o günler. Yüzde 85’i hedeflerken bulduğu yüzde 37’ye dokuz takla atan başkanım kama çıkarma derdine düşmüş. Nasıl düşmesin ki, yanındakiler ‘İçimizdeki Brütüs’ler temizlenecek’ naraları atarken o da sapla samanı ayırma derdine takılıp kalmış.

O takılırda Brütüs yerine konulanlar hiç demez mi, “Sen SHP’den seçime girdin nal topladın, sonra CHP’ye kapak atıp başkan oldun, olduktan sonra ‘Ben olmasaydım CHP kazanamayacaktı’ dedin. Dediklerine kendinde inanıp bu seçimde listeni SHP’lilerle ve CHP’ye savaş açmışlarla doldurdun. Ey başkan hiç düşünmedin mi, Büyükşehre çıkan oylar sana niye çıkmadı diye? Hiç düşünmedin mi Saray gibi bir kaledeki seçimlerde Tekirdağ’ın en düşük oranı niye elde ettin diye?”

Derler tabiî ki, hatta demekle kalmayıp bir sonraki adımda yine kama çıkarma derdine düşerler.

Kıt akıllı gazatacı olarak bu konuda bir ahkâm keseyim istiyorum efendim, gün Brütüsleri temizleme günü değildir, gün sapla samanı ayırma günü değildir, gün Başkana ikinci bir darbe vurma günü hiç değildir. Gün birlik olup Saray’a ve tüm köylerine hizmet götürme günüdür. Aksi takdirde, bir beş yıl sonraki seçimde aha bu cihette CHP diye bir partinin esamesi kalmaz efendim. Haydi kalınsalıcakla…