“Ha bir oyla kazanmışsın ha 10 bin oyla, ne fark eder?” diyecek olan okurlarımız için söyleyelim efendim, CHP’de kaybetsen de kazansan da kama çıkartma mevzuları hiç eksik olmaz.
Kama çıkartacaksın ki ilk seçimde aykırı sesler azalsın, yalakaların etrafında çoğalsın.
İhtiyacın olan, “En büyük başkan sensin, sen olmazsan burada CHP’nin esamesi okunmaz” babındaki gazları bol bol alasın.
Efendim gelelim işin saadetine, son seçimde rakip parti adaylarına çalıştıkları suçlamasıyla: Eski Milletvekili Erdoğan Kaplan, eski Belediye Başkanlarından Dr. Mahmut Halilcikoğlu, eski İlçe Başkanı Ali Osman Yaşar, eski İl Genel Meclis Üyesi ve aynı zamanda İl Genel Meclisi Başkan Vekili Nedret Özer’inde aralarında olduğu 26 partiliye İl Disiplin Kurulundan savunma raspiskaları gönderilmiş.
Gönderilenler avukat destekli savunmalarını hazırlarken, gönderilmeyenler de, “Ulan bizi adam yerine koymamışlar” diyerek hayıflanmalarına devam ediyorlar.
Şimdi biz yukarıda isimleri zikrederken hep eskileri yazdık diye siz, “Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı” diyemezsiniz efendim, çünkü kayıp 4 bin civarındaki oyu terse yatırmakla suçlananlar demek ki hala güçlü görülüyor efendim.
Kanıtı da aha İlden postayla gelen savunma istemidir efendim.
Kıt akıllı gazatacı olarak bu mevzuya bir saplama yapıp işi noktalayayım istiyorum.
Partiye ihanet suçlaması iddiasının altına imza atan bir dostuma gidip kakıldım, “Yahu haydi diğerlerine imza attın da Belediye eski Başkanımız Mahmut abime nasıl imzanı çakabildin?
Kaldı ki onun artık siyasetten bir beklentisi yok, o bir önceki seçimde sizleri destekleyenlerden biriydi.” Dedim.
Ben deyince o da bana, “Bize dört-beş kişinin isimleri söylendi, o isimlerin arasında Mahmut başkan yoktu, sonradan altına diğerlerini sıralamışlar” dedi.
Hayda gel de çık çıkabilirsen işin içinden.
CHP’liler kama çıkartma derdine düşerken, İldeki gür bıyıklı koca başkan kama çıkartmaya çanak tutup muzaffer komutan edasıyla milletvekilliğine hazırlanırken, yeni mahalleler de hizmet bekliyor efendim, hizmet.
Seçim zamanında bol keseden dağıtılan vaatlerin yavaş yavaş hayata geçirilmesini istiyorlar efendim.
Onlar bekledikçe siz her ne kadar, “Bizim gelirimiz büyükşehre kesilen paylar nedeniyle azaldı, biz ancak onların çöpünü toplarız, diğerlerini büyükşehir belediyesi yapsın” deseniz de onlar bu dediklerinizi tınlamaz.
Onlar zaten bugüne kadar çöplerini kendileri topluyordu.
Onlar büyükşehir belediyesine güvenilerek verilen vaatlerin artık yerine getirilmesini bekliyorlar.
Efendim aha bu satırları karaladığım saatlerde, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak mahalle statüsünü kazanan köy muhtarlarıyla bir toplantı yapıyordu.
Hazırlıklı ve de bilenmiş gelen muhtarların dertlerini ve de beklentilerini dinliyordu.
Belki de onlara, “Biraz daha sabredin, bir-iki yıl sonra verdiğimiz sözleri tutmaya başlayacağız” diyordu.
O böyle dediyse belki de muhtarlar, “Biz öncelikli olarak İlçe Belediyesine güvendik, bak Kapaklı Belediyesi yeni mahallelerine nasıl hizmet ediyor, bizim Saray’a bağlı olmamız kaderimiz olamaz.
Bizde Safaalan gibi Büyükyoncalı gibi Kapaklı’ya bağlanmak için girişim mi başlatalım.” Babından konuşmuş olabilirler efendim.
Toplantı öncesi konuştuğumuz muhtarlardan esinlenerek karaladığım satırlardan sonra kazandaki kaynatmalarımıza burada son verirken, bir sonraki köşemizde MHP’nin muhitimiz ilçeleriyle ilgili son gelişmeleri ve AK Parti’nin içindeki iç hesaplaşmaların bırkalayacağımızı söylüyoruz, efendim.
Haydi kalın salıcakla…