Türkiye İstatistik Kurumunun 2014 sonuçlarına göre Tekirdağ 32 bin 257 nüfus artışı ile en fazla nüfusa sahip 23. Büyükşehir olmuş. Ülke nüfusunun artması gurur kaynağıdır. Ancak günümüzde nüfusun artmasından çok nitelikli nüfus üzerinde duruluyor.
Geri kalmış ülkelerde de nüfus artışı var ama niteliksiz bu artış birçok problemi de beraberinde getiriyor. İşsizlik artıyor. Kişi başına düşen milli gelir azalıyor. Tüketim artıyor. Belediye hizmetleri zorlaşıyor. Konut sıkıntısı yaşanıyor. Çevre kirliliği artıyor vb. Örnekleri çoğaltabiliriz.
Nitelikli ve sağlıklı bir nesil için Türkiye Yeşilay Cemiyeti Tekirdağ Şube Başkanlığı ile Tekirdağ Milli Eğitim Müdürlüğü arasında bir protokol imzalandı. “Sağlıklı Nesil, Sağlıklı Gelecek” protokolü kapsamında ödüllü bir de yarışma düzenleniyor. Ödüllü yarışmanın son başvuru tarihi 13 Mart olup yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgi okul idarelerinden ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden alınabilecek. Ödülleri 2015 yılı içinde törenle hak sahiplerine verilecek olan yarışmada amacın sigara, alkol, internet, uyuşturucu ve kumar bağımlılığının zararlarını anlatmak olduğu vurgulanıyor. Genel amaç ise 2014/2015 Eğitim ve Öğretim yılında Bağımlılıklar konusunda farkındalık oluşturmak…
Peki bu farkındalık oluşabilir mi? Ya da ülkemizde genel tablo nedir? Buna bir bakalım…
Genel ahlakı yok ederseniz
Arkadaşımız Cem Bülbül’ün hazırladığı haberde Çerkezköy Ülkü Ocakları da uyuşturucu ile mücadele kapsamında ‘uyuşturucu ve gençlik’ konulu bir eğitim başlatarak öğrencilerimizi uyuşturucu konusunda bilinçlendirmeyi amaçladı. Seminere Çerkezköy Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Erdal Çelik, çok sayıda genç ve özellikle lise öğrencileri katıldı. Eğitimde konuşan Çerkezköy İrmet Hastanesi’nden Opr. Dr. Nurullah Burak Korkmaz, gençlerin neden uyuşturucuya yöneldiği hakkında ve özellikle aileler ile gençleri uyuşturucudan korumakla yükümlü olanların neler yapması gerektiği konusunda bilgiler verdi.
Korkmaz “son zamanlarda sentetik bir uyuşturucu olan Bonzai kullanımının arttığına vurgu yaparak bu uyuşturucunun ucuz olduğuna ve çok üretildiğine dikkat çekti.
Bağımlılık yapan bu illetin bir defa kullananlar için bile on sene içinde ölme riskiyle karşı karşıya kaldığını anlatırken bu illeti ikinci, üçüncü kez kullananlar için ölüm oranının % 50’lere vardığını söyleyerek tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi.
***
Gazetemiz kaç haftadan beri bu konuya “asrın belası” diyerek dikkat çekiyordu. Bonzai’den ölen gençlerin, ölümün kıyısında bulunan gençlerin haberleri yürekleri burkarken sentetik uyuşturucu salgını aileleri ve öğrenci velilerini endişeye sevk ediyordu.
Çünkü Bonzai, sentetik bir madde olmasına rağmen esrarın yol açtığı belirtilere benzeyen etkileri olan psikoaktif bir madde. Bu yüzden sentetik esrar olarak biliniyor ve tanımlanıyor.
Tabloya baktığımızda asrın belasına gazetemiz dikkat çekiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kızılay farkındalık yarışmaları düzenliyor, Çerkezköy Ülkü Ocakları sorumlu sivil toplum kuruluşu örneğiyle öğrencilere yönelik bilinçlendirme eğitimi başlatıyor. İlçe Emniyet Müdürlüğümüz bu belanın yayılmaması için önleyici gayretlerini sürdürüyor.
Hepsi tamam da… Sebebi ortadan kaldıramadığınız sürece bütün bu uğraşıların maalesef beyhude olacağını söylemeye gerek var mı?
Sebep ne peki?
***
Çerkezköy İrmet Hastanesi’nden Opr. Dr. Nurullah Burak Korkmaz bir hekim olarak teşhisi ortaya koyuyor ve sebepleri sıralıyor:
Genel ahlakı yok ederseniz, gençler uyuşturucuya yönelir. Ahlaki değerleri koruyacaksınız. Ahlaki değerlerin çöküşü ülkemiz için de gençler için tehlikeli bir zemin hazırlıyor.
Gençler gelecek kaygısında. İş bulma endişesinde. Bu bunalım gençliği bu tür yollara itiyor. Gençlerdeki ahlaki çöküntünün bir önemli sebebi de eğitimde bir standardın olmayışı. Her yıl eğitim sistemini değiştirirseniz gençliğin böylesi illete bulaşmasına zemin hazırlarsınız. Liselerde uyuşturucu kullanımı % 10-15 seviyelerinde.
***
Sevgili okuyucular
Bu bağlamda gerek devletin ilçemizdeki idari kurum ve kuruluşlarına gerek mahalli yöneticilerimize gerekse siyasi partilerimizin ilçe başkanlıklarına baktığımızda durum nasıl?
Herkes kendi geleceğinin peşinde… Kongrelerde seçilerek başkanlıklarına kurulanlar, belediye başkanlığında halka hizmet için çalıştıklarını savunanlar, Çerkezköy’e sahip çıkacakları vaadinde bulunanlar…
Vatandaşımız interaktif sitemizde bu haberler üzerine soruyor:
Nasıl sahip çıkacaksınız? Şimdiye kadar sahip çıktığınız gibi mi?
Aslına bakarsanız birbirimizle sen ben kavgasına girmeye de gerek yok… 2001’de Hollanda Kraliçesinden üst düzey Kraliyet Şövalyesi unvanı alan ve ilginç bir hayat hikâyesiyle Çerkezköy’e bir ziyarette bulunan gurbetçi iş adamı ve hayırsever Bülent Türker şu mesajı veriyor: “Türkiye’mize, Atatürk’ümüze, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkalım. Başka Türkiye yok.”
***
Sevgili dostlar,
Asrın belası belli… Sebep ortada… Sonuç ortada… Devletin en üst kademesinden muhtarlarımıza kadar her yöneticinin; Milli Eğitim Bakanlığından sınıf öğretmenine kadar her eğitimcinin; Odalar ve Borsalar Birliğinden Avcılar Derneğine kadar bütün STK’lar bu belayı ciddiye almak zorunda.
Bir kişiye bile etkisi olabilecek olan herkesin, asrın bu belasına karşı mücadele etmesi şart. Dr. Korkmaz’ın sıraladığı “ahlak”ı yüceltmek için de fert fert önce kendisinden başlayıp herkesin hayatına çekidüzen vermesi ve gençliğe ahlakıyla, dürüstlüğüyle ve insanlığıyla örnek olması, gençliğe sahip çıkması, umut vermesi, güven vermesi şarttır…
Aksi takdirde bu bela, hiç ummadığın bir zamanda gelir en yakınından seni vurur da ruhun duymaz. Bu belanın yanında Ebola salgını devede kulak bile değildir… Uyuşturucu belasının pençesinde kıvranan bir ülkenin nüfusu çoğalsa ne olur arta ne olur?
Sağlıcakla...
Yorumlar