Gözden kaçırmayın

Çerkezköy’de gençlerin tekme tokat kavgası kameradaÇerkezköy’de gençlerin tekme tokat kavgası kamerada


Çerkezköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Murat S. ve Mehmet C. B., Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı. Avni Kılıçaslan’ın kızı Hande Orak ve damadı İlhan Orak’ın da katıldığı duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurum avukatı Celal Anıl Serbest de müşteki sıfatıyla katıldı.

Hande Orak ve İlhan Orak’ın avukatlığını Hasan Keçe yaptı. 7 yıldır Trakya Bakım Merkezi’nde kalan Şaban İ. ile kurum çalışanlarından Sevda Y., Neşe K., Aylin A. da mahkemede tanık olarak dinlendi.

MAHKEMEYE SEGBİS İLE KATILDILAR
Avni Kılıçaslan’a karşı kasten yaralama suçundan açılan davanın pazartesi günkü duruşması sanık ve tanıkların kimlik tespiti ile başladı. Duruşmaya Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nden SEGBİS ile katılan sanık Murat S., konuşmaya pişman olduğunu söyleyerek başladı.

Yaklaşık 3 aydır Bakımevinde personel olarak çalıştığını, olay günü kontrol amacıyla Avni Kılıçaslan’ın odasına gittiğinde Avni Kılıçaslan’ın çok üstüne geldiğini ve ağır küfürler ettiğini söyleyen S., “Kendimi tutamadım tokat attım. Sonra yumruk attım. Sandalyesinde oturuyordu. Kendisine tokat atmadan önce yatağa yatması için kendisini uyardım ancak yatağa yatmadı. Ben odasına gitmeden önce mağdur odasından çıkarak aşağıya inmişti, orada insanları rahatsız ediyordu, küfür ediyordu” dedi.

YAPTIKLARINI İTİRAF ETTİLER
Hakimin “Neresine vurdun” sorusu üzerine Sar., “Yüzüne, kafasına elimle tokat ve yumruk atarak vurdum. Bu arada Mehmet C. de odaya geldi. O da bir tane tokat attı” dedi. Hakimin “Neden tokat attı” sorusu üzerine Murat S., “Avni Kılıçaslan Mehmet C.’ye küfür etti. Mehmet C. sadece tokat attı. Avni bu arada yere düşmüştü. Biz kendisine yerde de vurduk. Daha sonra tekerlekli sandalyesine koyarak hastaneye götürmeden Mehmet C. pansuman yaptı.

Avni Kılıçaslan kafasından yaralanmıştı, kafası kanıyordu. Mehmet C. tansiyon aletiyle tansiyonunu ölçtü. Yarasındaki kanı sildi. Bu olay tamamen Avni Kılıçaslan’ın küfür etmesi nedeniyle bir anlık kızgınlıkla oldu. Sonra Mehmet C. ile beraber mağduru tekerlekli sandalyeye bindirerek ortak alana getirerek bıraktık. Sonra hastaneye götürüldü” dedi.

ANLAŞARAK İFADE VERMİŞLER
Emniyette ve Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifade öncesi Mehmet C. ile konuşarak, anlaşarak ifade verdiğini söyleyen Murat S., “İşin aslı şu an mahkeme huzurunda anlattığım gibidir. Ben tokat attım, yumruk vurdum. Mehmet C. da tokat attı. Biz sinirlenince yerde tokat attık” dedi.

Savcının “Avni Kılıçaslan’ın akli dengesi yerinde miydi, siz o gece yorgun muydunuz? Avni Kılıçaslan normalde küfür ettiğinde döver miydiniz” soruları üzerine sanık Murat S., “Avni Kılıçaslan akli dengesi yerinde olmayan bir hastamızdı. Kendisi sürekli küfür etse de biz gülüp geçerdik. Ben o gece mesaiye kalmıştım, yorgundum. Kontrol amacıyla odasına gittiğimizde ölmüş babama küfür etti” dedi.

KIZDIRMAK İÇİN UĞRAŞMIŞLAR
S., savcının “Şakalaşır gibi kızdıralım küfür etsin diye uğraştınız mı?” sorusuna da “Ben ‘yatağına yatırayım, geç yatağına uyu’ dedim. Bunun üzerine bana küfür etti” dedi. Savcının “Akli dengesi yerinde olmayan, bakıma muhtaç bir insanın küfürlerinden niye rahatsızlık duyuyorsun? Yumrukla vurduğun esnada mı yere düştü” sorusu üzerine de S., “Evet yumrukla vurunca yere düştü, kafasını vurdu” dedi.

Hakimin sanıkların Avni Kılıçaslan’ın odasının kapısını kapatmaya çalıştığı görüntüleri hatırlatması üzerine de sanık S., “Bu görüntüler ben mağduru darp etmeden önceye ait olan görüntülerdir” dedi. Avukatın, “Bu şiddet olayları daha önce de yaşandı mı” sorusuna ‘hayır’ cevabını veren sanık Murat S., “Benim vardiyamda yaşanmadı” dedi.

Avni Kılıçaslan’ın yüzüne feneri kimin tuttuğunun sorulması üzerine de sanık Murat S., “Ben tutmadık. Elektrikler kesildiği için üzerimde fener taşırım” cevabını verdi.

“O GECE NÖBETÇİYDİM”
Duruşmaya SEGBİS ile katılan diğer Sanık Mehmet C. B. de Trakya Bakım Merkezi’nde personel ve bakım sorumlusu olarak görev yaptığını söyleyerek “O gece nöbetçiydim. Bakım personeli yarım saatte bir katları gezmek zorunda. Hastalar odalarının kapılarını genellikle kapatmakta idi. kapatmazlardı.

Avni Kılıçaslan odasını kapatırdı. Işığı kapalı olan hastaların kapısı açılıp bakılırdı. Işığı açık olanlara kapıda camdan bakılırdı. Ben Avni Kılıçaslan’ın odasına gitmeyecektim. Birkaç hastanın mide ilacını dağıtıyordum. Avni Kılıçaslan’ın odasından ses geldi, bağırıyordu.

Işığı kapalıydı, açtım. Dışarı çıkmak istediğini sigara içeceğini söyledi. ‘Bağırırsan seni dışarı çıkaramam. biraz daha işim var, sonra seni alacağım beraber dışarı çıkacağız’ dedim. Avni Kılıçaslan tekerlekli sandalyeyle çıkabilir, kendi işini kendi görebilirdi. Ben kapıyı çıkmaması için ittirdim” dedi.

“YARDIM İSTEDİ”
Hakimin “Neden çıkarmadın, neden kapıyı tuttun, dışarı çıkması yasak mı?” sorusuna da Mehmet C. B., “Diğer hastalar rahatsız oluyordu. Kapıyı, çıkmaması için bir süre ittikten sonra bırakarak kapının önünden ayrıldım. Ben diğer blokta bulunduğum sırada sesler duyunca geri geldim. Avni Kılıçaslan’ın ışığı ve kapısı açıktı.

Yataktan o kadar mesafeden düşmüş olamaz, sandalyeden düşmüştü. Ben odaya girdiğimde Murat S. odadaydı. Ben odaya girince Avni amca ‘İmdat, polis, yardım edin’ diye bağırıyordu. Ben Murat’ın bizzat vurduğuna şahit olmadım. Avni’nin sol kaşının üzerinde çizik sayılabilecek bir yarası vardı” dedi.

Hakimin “Kaş çiziği ile yoğun bakımda yatıyor” sözlerine üzerine Mehmet C. B., “Benim yeni haberim oldu o olaylardan. Ben iddianameyi yeni okudum. İkimizin de formasını çektiği için ikimiz de eline vurduk, sonra Avni Kılıçaslan’ı tekerlekli sandalyesinin üzerine koyduk. Sonra pansuman bezi alarak yarasını temizledim. Bu sırada sinkaflı küfürler edip ‘polis’ diye bağırıyordu” dedi.

BİLİNCİ AÇIKTI
Hakimin “Tanık Şaban İ.’nin ifadesinde ikinizi de Avni Kılıçaslan’ı dövdüğünüz söyleniyor” sözleri üzerine de sanık Mehmet C. B., “Şaban İ. bizi gördüğü sırada biz Avni Kılıçaslan’ı yerden kaldırmaya çalışıyorduk. Tanığın beyanını kabul etmiyorum” dedi.

B., “İkiniz de panik halinde tansiyon aletini alıp çıkıyorsunuz” sözlerine üzerine de “Bir hasta düştüğü zaman hemen hastaneye sevk etmiyoruz. Biz sağlıkçıyız. Bu olaydan sonra 3 defa odasına gittim geldim. Olaydan sonra sersemlemiş bir haldeydi, bilinci açıktı. İkinci kez kontrol ettiğimde sesi çıkmıyordu, bağırmıyordu, sadece sorduğum soruya cevap veriyordu.

Üçüncü gidişimde baygın gibiydi, telefonumun ışığı ile gözlerine baktığımda ışık refleksi azalıyordu. Murat, Aylin hanım, Sevda hanım ve ismini hatırlayamadığım diğer tanıkların yanında ‘Vurdum, tekmeledim, kafasını duvara çarptım’ dedikten sonra ben direkt Avni Kılıçaslan’ın odasına gittim. Tekrar tansiyon ve nabız kontrolü yapmadan anons geçtim ve Avni Kılıçaslan’ın hastaneye gideceğini söyledim.

Ben sevk işlemlerini hazırladığım sırada Murat S. Avni Kılıçaslan’ı tekerlekli sandalyeyle ortak alana bırakmış. Murat, mağduru kullanılmayan ve ışığı kapalı olan salona bırakmış. Normalde Avni Kılıçaslan’ın kaldığı C Blok’un salonuna bırakılması gerekiyordu” dedi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Tanık Şaban İ.’nin ifadesinin hatırlatılması üzerine Mehmet C. B., “Tanık her ne kadar bizim Avni Kılıçaslan’ı darp ettiğimizi söylemişse de ben tanığı görmedim. Biz tanığın anlattığı şekilde mağduru darp ettiysek şu anda hayatta olmaması gerekir. Ben sadece Avni Kılıçaslan’ın elinin üzerine acıtmayacak şekilde vurdum” dedi.

Üzerine atılı tüm suçlamaları reddeden Mehmet C. B. beraatını istedi. Mahkemede olay anına ve sonrasına ilişkin görüntüler de izletildi. Hakimin “Görüntüleri görebiliyor musunuz?” sorusuna Mehmet C. B., “Görmeme gerek yok, ben ne yaptığımı biliyorum” cevabını verirken, “Size böyle zorlayarak, tekme tokat ittirerek hastaları içeri sokun diye kim yetki veriyor?” sorusunu ise yanıtsız bıraktı.

SORULARA ÇELİŞKİLİ CEVAPLAR VERDİ
Mehmet C. B., görüntüler izlenirken hakimin “Neden içeride o kadar uzun kaldınız, iki kişisiniz, tekerlekli sandalyeye koyamadınız mı? sorusuna ise “Yarası mikrop kapmasın diye pansuman yapıyorduk” cevabını verdi.

Mehmet C.’nin ifadesinin çelişkilerle dolu olduğunu söyleyen Cumhuriyet Savcısının “Avni polis imdat diye bağırıyordu, sen neden sormadın?” sorusuna “Avni bana birinin kendisine bir şey yaptığını söylemedi. Sürekli polis imdat diye bağırır” cevabını veren B., savcının sürekli içeri girip çıktıklarını hatırlatması ve “pansuman yaptım diyorsun ama ortada pansuman yok” sözleri üzerine de “Başka yara izi var mı diye yüzünü pansuman beziyle iyice sildim. O katta başka erkek personel yoktur. Tanık Şaban İ.’nin ‘yapmayın’ dediğini duymadım. Zaten suç işleyecek olsam kapıyı kapatırdım kimse görmezdi” dedi.

Savcının “Şaban İ. bir şey söylemedi mi?” sorusu üzerine de Mehmet C. B., “Duymadım. O esnada ben yerdeki Avni Kılıçaslan’ı kaldırıyordum” dedi. Savcının sorularına çelişkili cevaplar veren Mehmet C. B., “Tanık Şaban İ. benim hastam olur. Kendisiyle herhangi bir husumetim yoktur. Murat S. ile di bir husumetim yoktur. Arkadaşız” dedi.

Hastaların hangi saatte odalarından çıkıp çıkmayacağı konusunda yasal bir düzenleme olmadığını söyleyen Mehmet C. B., “Ben diğer hastaların rahatsız olmaması için kapıyı kapattım” dedi.

TANIKLAR DİNLENDİ
Avni Kılıçaslan’a bir anlık sinirle vurduğunu, daha sonra pişmanlık duyduğunu söyleyen Murat S. “Ben mağduru dövmekten zevk almadım. Ancak daha sonradan pişman olduğumdan dolayı hastaneye götürdüm” dedi. Mahkemede babası Avni Kılıçaslan’ın sağlık durumu hakkında bilgi veren Hande Orak, “Babam halen yoğun bakımda, konuşamıyor.

Doktorlar babamın hayati tehlikesinin olduğunu da söylediler. Babamın durumunda olumlu yönde herhangi bir değişme olmadı. Tam aksine iç organları işlevini yerine getiremiyormuş. Beslenmesi mideden yapılıyor. Davacı ve şikayetçiyim” dedi.

Duruşmaya verilen aranın ardından tanıklar dinlendi. Tanık Şaban İ., sanıkların olay günü Avni Kılıçaslan’ı dövdüklerini, Avni Kılıçaslan’ın yere düştüğünü, ikisinin de mağduru teklemediğini belirterek “Avni yere düşmüştü. ‘Bırakın adamı niye dövüyorsunuz?’ dedim. ‘Bize küfür etti’ dediler” dedi.

Diğer tanıklar Sevda Y., Neşe K. ve Aylin A. da özetle olay günü çay kahve içerken yanlarına geldiğinde ellerinin üzerinin kanlı olduğunu, ne oldu diye sorduklarında Murat S.’nin Avni Kılıçaslan’ı zorla odaya soktuğunu, yatağa yatağa yatırdığını, yatakta dövdüğünü, sonra yüzüne fener tuttuğunu, sonra yere atıp ayağı ile yüzüne bastırdığını söylediğini, Mehmet C. B.’nin bunları duyunca Avni Kılıçaslan’a bakmaya gittiğini, bir süre sonra da Avni Kılıçaslan’ın hastaneye kaldırıldığını söylediler.

AİLE AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNİ TALEP ETTİ
Müşteki ve mağdurun avukatı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini ve dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da bu suçun kasten yaralama değil adam öldürmeye teşebbüs olduğunu, suç vasfının değişme ihtimalinin olduğunu belirterek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Savcı da sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ederken, sanık Murat S. hakkında ek kasten silahla yaralamaya teşebbüs suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesini talep etti. Savcı ayrıca Avni Kılıçaslan’ın kapısını iterek dışarı çıkmasını engelleyen Mehmet C. B. hakkında da kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

DURUŞMA 19 TEMMUZ’A ERTELENDİ
Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, duruşmayı da 19 Temmuz günü saat 10.30’a erteledi. Dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi talebi ise reddedildi.

Haber / Şaban KARDEŞ