Haftanın gazetelerine bakıyorum.
Bölünmüş, ayrı ayrı saf tutmuş medyamızı görüyorum.

Medyada, bu güne ve geleceğe dair insani bir cümle yok!!
Kalemler kurşunla suçlu arıyor.
Haftalardır yazdığım notlar arasında doğruyu buldum:

“Çocuklarımızı bir sahtekarlar dünyasında yetiştiriyoruz.”
“Provokasyonlar dönemi başlıyor.”

Suyu kirlenmiş “Havuz Medyasını” okumak yürek ister.
Bir kere daha inandım ki kalem kılıçtan çok üstün.

Bu girişten sonra esas konumuza gelelim.
Evet, ekranlar ne diyor?
Tabii, talimatla çalışan ve ceza vermekle görevli!

RTÜK’e sesimiz gitmez. Ama gözleri yok mu?
Malum ya, ülkemizde üç maymun oyunu seyrediliyor!

Değerli okurlarım yazılı ve görsel medyamıza bakınız.!
Devletimizin bekasını ancak bizler sağlarız.

Basın siyasetçilerin şakşakçısı olursa, toplum kirlenir.
Kirlendik dersem kızmayacağınıza inanıyorum.

Bir kontrol kuruluşu var, ama iktidar yanlısı..
Muhalefete ekran kapatma ve para cezası verir.

Şunu söylerken utanıyorum. Bir ülkeyi, asil liyakatli..
edepli bilgili inançlı bürokratlar yönetir.

İktidar sahiplerini yücelten bu değerli insanlardır.
Son yıllarda, bürokrasi, iktidarın gücü sebebiyle çöktü.

Görev yapamaz durumda. İşler talimatla yürütülüyor..
Son aylarda ekranlarda bülbül gibi öten! Yandaşlar artık,

ötemez durumdalar yalan torbaları delinmiş vaziyette.
Gururla çıktıkları ekranlarda sessiz kalıyorlar!!

Hele sayıları az da olsa ekran krallarının hali perişan.
Kapı kulu oldukları gün yüzüne çıktı.

Farkındaysanız, ekran kavgaları hız kesmiyor.
Sabah, akşam her konuda aynı kişiler.

Gündem değişiyor, adamlar değişmiyor.
Kafalar karışık, beyinler uyuşuk!

Sokak röportajları, ne halde olduğumuzun resmidir.
Ama sahipsiz bir toplumum olduk, haberimiz yok.

Ekrandaki diziler ayrı bir konu.
Televizyon bir okuldur ama insana hizmeti yok.

Televizyon tipi aileler, televizyon çocukları türettik.
Modern çağın kötülükleri, TV ile aileleri korkutuyor.

Suçlular ülkesinde yaşıyoruz. Tedbir alan yok.
Havanda su döven konuşmacılar...

Kalemleri ile kurşun atan yazıcılar...
Böyle giderse, toplumumuz, ızdırap içinde kıvranır.

Siyasiler de laf ebeliğine devam eder!