“Alemde, alimlerin yağcılığı olmasaydı,
Zalimlerin zulme cesaretleri olmazdı”
***
Diye başlayalım söze.

Bazıları televizyon izlemek günahtır deyince kızıyorduk.
Ama adamlar haklıymış diyecek duruma geldik!
Televizyon aslında bir eğitim aracı ve toplum okuludur.
Her millet insanlarını gelenek ve göreneklerine uygun yetiştirmek mecburiyetindedir.
Aksi takdirde kökünden kopan toplum oluşur.
Bu da bir milletin, uzun süre ayakta kalamayacağının göstergesidir.
Ki köksüz bir millet, kendini koruyamaz.

Bu hüzünlü başlangıç, yıllardır, içime düşen ateştir..

Büyüklerimize öfkeliyim!...
Siz televizyolara hiç bakmaz mısınız?
RTÜK denen kuruluşun görevi ceza yazmak mıdır?
Sözde, basın kuruluşlarımız var.
Soruyorum, RTÜK ne iş yapar?
Peşinen söyleyeyim, derhal kaldırılmalıdır.
Görevlerini yapmıyorlar
Ancak talimatla ceza yazmakla meşguller.
***

Ekranlarda sabah akşam başımıza:
Yalan,
Öfke,
Ötekileştirme,
İftira,
Tehdit,
Kavga,
Niyet okuma,
Tehdit,
Dedikodu

Hele yemek programları!
Ünlülerin!!! yaşantılarına ait dedikodular neyin nesi?
Nezaket
Saygı
Sevgi yok..
Aile düzenimiz ne oluyor? Diyenimiz de yok!
Hele reklam balonları çocuklarımızı nasıl etkiliyor?
Söylenecek çok söz var ama haddimizi bilelim.
Konu önemli, tüm toplumu ilgilendiriyor.
Asıl üzüntümüz de düşünenlerin olmayışı!!!
Görev yapanların yetkili olmayışı..!
Milletimizi yoklar ülkesi yaptı..
Parayla cepleri dolan konuşmacılar, yazıcılar size...
Diyorum ki, iktidarı ve muhalefetiyle dürüst olunuz.
Görev sahipleri, artık yeter. Bir millet ağlıyor!
Şerefinizi koruma günlerinde yaşıyorsunuz.