Kanuna göre her tür seçimle iş başına gelen kamu görevlileri (muhtarlar ve ihtiyar heyetleri üyeleri hariç) ile Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar ile başlayan, siyasi parti genel başkanları, vakıfların idare organlarında görev alanlarla devam eden, gazete sahibi gerçek kişiler ile, noterler, v.b. kadar uzanan geniş bir yelpazede belirlenenlerin mal bildiriminde bulunmaları gerekmektedir.

Mal bildiriminde bulunmayana bildirimlerin verileceği mercilerce ihtarda bulunulur. İhtarın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmayana üç aya kadar hapis cezası verilir. Gerçeğe aykırı bildirimde bulunana altı aydan üç yıla kadar hapis cezası vardır.

Haksız edinilen malı kaçıran veya gizleyene üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Yerel seçimlerin üzerinden iki ay geçti. Mal Bildirimi başlıklı yazılarımda özellikle belediye başkanlarının mal bildiriminde bulunması ile ilgili görüş ve düşüncelerimi okurlarla paylaşmak istiyorum.

Daha yerel seçimler için aday belirleme sürecinde, adayların mal bildiriminde bulunması gerektiğini yazdığım hatırlanacaktır. Mal bildiriminde bulunulması halinde seçmen: Adayın; hanı, katı, yatı, taşınmaz malları, araçları, şirketleri, yerli veya yabancı banka cüzdanlarındaki döviz veya Türk lirası mevduatları, hisse senedi ve tahvilleri, altın ve mücevheratı, alacakları, borçları, gelirleri ve artık daha neyi var, yok kendi ağzından öğrenme imkanını bulacaktı.

Kanuna uygun verilen mal bildirimi, adayın hangi amaçla belediye başkanlığına aday olduğu hakkında seçmene az da olsa bir fikir de verebilirdi. Bu da seçmenin doğru tercih yapmasına yardım ederdi, olmadı. Adaylar da yazımı okumadılar herhalde, çünkü yazık ki o dönem mal bildirimde bulunan bir aday göremedik.

Seçim sonrası başkanlar kanun gereği mecburen devlete mal bildiriminde bulunuyor. Ancak göz boyamak için yapılan beyanların, devlete verilen bildirimin paylaşılması şeklinde değil de, kendi kriterlerine uygun düzenledikleri mal varlığı beyanı şeklinde olduğu görülüyor. Paylaşılan sözde mal bildirimleri arasında kanun ve yönetmeliğe uygun, okuyuculara aktarabileceğim bir bildirime rastlamadım.

Mal bildirimi; 3628 sayılı Kanun ve yönetmelikte tarif edildiği şekilde hazırlanan forma uygun verilirse geçerliği olur, aksini incelemek gereksiz bir vakit kaybıdır.

Mal bildirimi düzenlenmesi gibi bir tanımlama kanunda ve yönetmelikte olmaz. Çünkü kanuna göre mal bildirimi; veren kişinin kendisine, eşine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan malların belgelerle kanıtlanmış şekliyle bildirilme işlemidir.

Düzenleme ise; nasıl edinildiği belli olmayan malları gizlemek için bildirim üzerinden kılıfına uydurmak amacıyla yapılan işlemlerdir. Düzenlenen beyanlar; beyanda bulunanın kanunu, tüzüğü ve formu bir tarafa bırakarak keyfine göre yalan yanlış, uydurarak hazırlanan mal varlığı beyanı olup yasal bir geçerliği yoktur.

Bu tür mal bildirimde bulunanların tespit edilmesi durumunda bildiriminde bulunanla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yapılacak suç duyurusu üzerine yasal işlemleri başlatır. Altı aydan üç yıla kadar hapis cezası vardır.

Halbuki mal bildirimde bulunmak; gizleyecek malı olmayanlar için çok kolay bir işlemdir. Çünkü devlet, mal bildiriminde bulunma zorunluluğu olanlara kolaylık olsun diye kanun ve yönetmeliğe uygun, formlar yayımlamıştır.

Hatta bakanlıkların form doldurma işlemi için rehber bile dağıttığı vardır. Saklayacak gizleyecek bir şeyi olmayan, edinim şekli belli olan mallar için hazırlanan formlar dakikalarla ifade edilecek bir sürede doldurularak mal bildirim işlemi tamamlanmaktadır.