Gazetede 19.07.2024 tarihinde yer alan; “Çerkezköy'deki 50 yıllık ayıp hepimizin” başlıklı haberi tasvip etmedim, etmiyorum.

İçinde benim adımın da geçtiği haberde eski belediye başkanlarına büyük haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Bu durumdan rahatsızlık duyuyorum.

Artık aynı gazetede köşe yazmanın manası kalmadığını görüyor ve bu köşedeki yazılarımı sonlandırıyorum.

Herkesin her konuda aynı görüşe sahip olması beklenemez, saygı duyarım.

Ancak 25 yıl ve üzerinde bir süre önce görev yapmış belediye başkanlarının o günkü trafik, nüfus yoğunluğu ve belediyenin ekonomik durumu göz önüne alındığında Hikmet Uğraş Caddesine sinyalizasyon sistemi kurmamış ve kavşak yapmamış olmasının ”ayıp” olarak değerlendirmesini asla kabul edemem, etmiyorum.

Belediye başkanlarının “ayıp” olarak değerlendirilecek başka uygulamaları vardır, ancak bu yazının konusu olmadığı için o konulara da girmeyeceğim.

Son on beş yıldır görev yapan ilçe ve büyükşehir belediye başkanlarını bu değerlendirmemin dışında tutuyorum.

Eğer caddede sinyalizasyon, kasis ve kavşak düzenlemesi gibi bir ihtiyaç varsa, şehir içi yolların sorumluluk paylaşımına göre cadde hangi belediyeye kaldıysa tek sorumlu odur.

Bu kadar net bir olayın sorumlularını 50 yıl öncesinde aramak, görevini yapmayanlara mazeret yaratmaktan başka bir işe yaramayacağını görüyorum.

Ancak; Burada, en önemli konu, seçmenlerin de kendi tercihlerini sorgulaması gerekir.

Adı geçen Cadde de dört ay öncesinde sorun yok muydu?

Yokmuş ki büyükşehir ve ilçe belediye başkanlıklarını yine aynı parti kazandı.

İlçe başkanına üç dönemdir oy verip, seçimden dört ay sora bizimle ilgilenmiyor demek samimi, gerçekçi ve inandırıcı değildir.

Seçimler ne için yapılıyor?

Seçmenlere beğenmedikleri belediye başkanını değiştirme imkanı vermek için değil mi?

Belediye başkanı ülke çapında dereceye girecek bir seçim zaferiyle üçüncü kez seçimi kazandığına göre demek ki halk hizmetlerinden memnun, belediye başkanı üçüncü dönemdir göreve devam ediyor.

Öte yandan; Gazetenin 25 yıl önce sinyalizasyon ile kasis ve kavşak düzenlemesi yapmamış olmasını “ayıp” olarak değerlendirdiği dönemin belediye başkanının bugün aynı gazetede köşe yazı yor olmasını da hem gazete hem de kendi açımdan doğru bulmuyorum.

Sonuç olarak Kısmet buraya kadarmış diyor ve Çerkezköy Haber Gazetesindeki yazılarıma son veriyorum.

Çerkezköy Haber Gazetesine yazdığım yazılar için başta Gazete Sahibi Şaban KARDEŞ olmak üzere gazete yönetiminden hiçbir zaman ne bir telkin, ne bir sansür ne de bir yönlendirme görmedim, yaşamadım.

Yorumlarımı özgür irademle serbestçe yaptığımı okurların özellikle bilmesini isterim.

Bu anlayışları için kendilerine özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Geldiğimiz nokta; ayrılık zamanı.

Çerkezköy Haber Gazetesi sahibi Şaban KARDEŞ başta olmak üzere tüm gazete emekçilerine; yazdığım sürede gösterdikleri anlayış, destek ve yardımları için teşekkür ediyorum.

Yemeklerini yedim, çaylarını, kahvelerini, sularını içtim haklarını helal etsinler.

Hiç kimseye en küçük bir dargınlığım, kırgınlığım yoktur, onlarında olduğunu düşünemem.

Gazetenin kapısından her girdiğimde hep güzel anılarım oldu.

Kendilerini her zaman saygı ile anacağım.

Hepsine, herkese sağlık ve başarılar dilerim.

Her şey gönüllerince olsun.

Uzatmayalım; Saygıdeğer okurlar: Görüşmek umuduyla; Kalın sağlıcakla...