Stres, çağımızın hastalığı olmaya, ayrıca, sebebi belli olmayan hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaya devam etmektedir.
İş hayatında, stresi yaşamayan var mıdır? Hatta, stressiz bir iş ortamı ya da meslek var mıdır?

Burada, üzerinde durmamız gereken konu, stresin oluşmasının altında yatan nedenlerdir. Ayrıca, profesyonel yöneticiler, stres ile yaşamayı ve mücadele etmeyi öğrenmek zorundadırlar.

Başımız ağrıdığında yada korkunç bir ağrı ile doktora gittiğimizde yaptığımız testler sonucunda ciddi bir rahatsızlığımızın olmadığını, hatta hiçbir şeyimizin olmadığını duyarız. İşte o anda, doktorumuzun ağzından çıkan kelime, rahatsızlığımızın ana nedeninin ‘’Stres’’ olduğudur.

Stres, aslında, hayatımızın her alanında yaşadığımız değişiklikler ile birlikte oluşan bir imdat çağrısıdır; birtakım etkenlerin, hayatımız ve bizim üzerimizdeki etkileri sonucunca fiziksel, duygusal, davranışsal ve zihinsel semptomları olan bir olaydır; bir bütün olarak etkiler insanı; hayatın her alanında karşımıza çıkar. Ancak, son dönemlerde, iş hayatında yaşarız stresin semptomlarını… ve sonuçlarını daha da ciddi boyutlarda yaşarız.

İş Hayatında Stres Yaratan 3 Önemli Ana Sebep Bulunmaktadır;
·        Çalışanın gereğinden fazla işyüküne maruz kalması,
·        Kişinin özel hayatında yaşadığı olumsuzlukların, iş hayatına da yansıması,
·        Diğer çalışanlar ile yaşanan sorunlar ve çatışmalar.

Çalışanların, bazen nasıl yetiştirileceğini bilemediği iş yükü, hazırlamak zorunda olduğu raporlar, bozulan ekonominin neden olduğu ulaşılması mümkün olmayan hedefler ve gerçekleştirilemeyen ekonomik hedefler, tüm dünyada olduğu gibi, işletmelerin de daha az kaynakla daha fazla karlılık beklemesi, giderlerin azalması ve buna benzer bir sürü sebepler, stresi arttırır.

Çalışanlar, üstünden, 2-3 kişiden beklenen işin kendisinden beklenildiği psikolojisine kapılır ve bu durumu işverene anlatamazlar. Sonrasında, iş bulamama korkusu ve çaresizlik, çalışanda kabullenme duygusuna neden olur. Fazla mesailer, artan stres, düşen verimlik, aslında, istenilenin tam tersi bir etki yaratır mali tablolarda. Yönetim ise, bunun çalışandan kaynaklandığı izlenimine varır ve işten çıkartmalar başlar. Ama, ne çare ki, yeni gelen kişilerde de aynı olumsuzluklar yaşanmaya devam eder.

Birey olarak baktığımızda, çalışanlarda, rol çatışması, görev belirsizliği, çaresizlik, yetememe korkusu, dedikodu, başkasının işini ya da eksikliklerini kapatma zorunluluğu gibi bir çok nedenlerin yarattığı stres gün geçtikçe yönetemediğimiz ve kontrol edemediğimiz hale geliyor, fiziksel rahatsızlıklara neden oluyor. Hatta, bazen, ne yazık ki, ölüme bile sebep olabiliyor.

Yapılan araştırmalarda, iş kaynaklı stresin, Avrupa Birliği’ne maliyetinin 20 milyar olduğunu göstermiştir. Amerika’da ise, stresin, iş dünyasına, verim kaybı ve işgörememezlik iddiaları ile, yılda en az 150 milyar dolar kaybettirdiği açıklanmıştır. Ülkemizde ise, durumun pek de farklı olmadığını düşünüyorum. Sizin düşünceleriniz nelerdir?

Stresle yaşanır mı?

Stres, bizim hayatımızda, bu kadar yıkıcı ve zarar verici bir durumsa, ne yapmalıyız? Hayatımızdan tamamen silip atamayız onu. Stressiz bir durum, ne özel yaşantımızda ne de profesyonel iş hayatımızda, hiç de gerçekçi değildir. O zaman, yapılacak tek şey, stresi yok etmek yerine, bu durumu hayatımızın bir parçasıymış gibi görüp, onunla yaşamaya ve onu yönetmeye çalışmaktır.

Stresle yaşamayı ve en az zararla yolumuza devam etmeyi öğrenmeliyiz.
Bazen, kendimiz üstesinden gelebiliriz stresin yarattığı olumsuz faktörlerin, bazen de profesyonel desteğe ihtiyaç duyarız. Belki, özel yaşantımızda, ufak değişiklikler ile bir çok olumsuzluğun üstesinden gelebiliriz. Profesyonel bir yaşam koçu, aileden biri, ya da bir arkadaşımız, dostumuz bize yardımcı olabilir. Benim size tavsiyem bu stresten öyle de böyle de kaçış yok; dediğim gibi stresle yaşamasını öğreneceğiz.

Bazen, İLETİŞİM, stresin ilacı olabilir. İletişim, kişiler ile diyalog, empati kurabilme yeteneğiniz varsa, iletişim kurabiliyor kendinizi iyi ifade edebiliyorsanız, stres ile büyük ölçüde başa çıkabiliyorsunuz demektir. Güvenli bir iletişim tarzı, samimi ve içten tavırlar, işyerinde, sizin açınızdan bir takım stres sebeplerini ortadan kaldırabilir. Doğru iletişim ve insan ilişkilerinde başarı, en azından diğer çalışanlar ile yaşanabilecek çatışmalardan doğacak stresin önüne geçebilir.

Ayrıca, bütün bunların dışında hiç değilse de, stresten kısmen de olsa uzaklaşmak istiyorsak, kendimize hobiler edinmemiz gerekmektedir. Bizi motive edecek, rahatlamamızı sağlayacak, vücudumuzun dinginleşmesini sağlayacak, bizi dinlendirecek, günün stresinden ve kargaşasından, biraz da olsa uzaklaştıracak aktiviteler ve hobiler edinmenizi tavsiye ediyorum.