Ayrıca sınır ötesine yapılan atışlar sonucu, 325 teröristin öldüğü, 320 teröristin yaralandığı ve örgütten kaçan terörist sayısında da önemli oranda artış yaşandığını belirtti sayın Genel Kurmay Başkanı.

Genel Kurmay Başkanı Özel, KCK’nın da Bölücü terör örgütünün silahlı ve silahsız unsurlarını bünyesinde toplayan, bölgede devlet otoritesinin yerine geçmeyi amaçlayan, terörist başının talimatı ile kurulmuş alternatif bir yapılanma olduğunu ifşa etti.

Peki BDP ne? Görünürde Türk Siyasi Partisi. Ancak, Terör örgütünün desteği ve halka baskı uygulayarak oy almış, böylelikle aldığı oylara terör bulaşmış, bu şekilde Meclis’e girmiş bir parti. Bu şekilde seçilmiş olanlar da parti içindeki yöneticiler de terörist başının direktifleriyle hareket etmektedirler.

BDP Genel Başkanı’ndan tutun da milletvekillerine kadar hepsi, ülkeyi tahrik edecek açıklamalar yapmak için birbirleriyle yarışır duruma geldiler.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Genel Kurmay Başkanı için söylediği “On başı” örneklemesi incitici olduğu kadar densizliktir de…

Ama bunu neden söylediği ve BDP Milletvekillerinin sürekli tahrik edici tavırlarının nedenine bakmak lazım.

Yazımın başında yazdığım bilgiler bu söylemlerin sebebidir. Yani Genel Kurmay Başkanı’nın hükümetle uyumlu çalışarak terörle kararlı mücadele etmesi bu söylemlerin ana kaynağıdır.

BDP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olduğu artık açık açık ortadadır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bunu açık bir dille de ifade etmektedir. “Sizin silahlı efendileriniz size izin vermedikçe tuvalete bile gidemezsiniz” cümlesi çok yerinde ve doğru bir tespittir.

Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın BDP ye şu sözlerle haddini bildirmesi de Türk halkının yüreğine su serpmiştir: “Genelkurmay başkanına hakaret etmek densizliktir! Değil general, onbaşı bile olmak bu toprakların tamamında gurur ve şeref vesilesidir. Sen onbaşıları tanımıyor olabilirsin, git silahlı efendilerine sor. Onlar sana onbaşıların kahramanlığını çok güzel anlatırlar. Çünkü o onbaşılar bizim canımız, ciğerimiz; Değil silahlı kuvvetlerde onbaşı olmak, sana uşaklığını yaptığın terör örgütünde 10 tane koyun bile emanet etmezler. Önce haddinizi bileceksiniz!”

Şunu da açık bir şekilde söylemem gerekiyor. Uludere’de 35 kişinin öldürülmesi olayı tamamen terör örgütü PKK’ya yaramıştır. Bunu bilmek için kahin falan olmak da gerekmez. Terör örgütü bu insanları çatışma alanına çekmiş ve Silahlı Kuvvetlerine yem etmiştir.

Bir Türk vatandaşı illegal yollarda sınırı geçse başına ne gelir acaba? Diye düşünmek gerek. Yapılan operasyonu körü körüne eleştirmek, terörle mücadeleye darbe vurmaya destek vermektir.

Bu ülke terörden çok çekmiştir. Herkes haddini bilmeli, bilmeli ki, bu ülkeyi teröre teslim etmemelidir.

BDP’nin terör örgütünün siyasi kanadı olduğu açıkça ortadaysa, bu densizleri hala vekil sıfatıyla mecliste tutarak, millete hakaret etmelerine hala neden seyirci kalıyoruz. Meclisin itibarına da zarar vermiyor mu? Milletin içi kanıyor. Kanamanın durması için bu işin köklü temizlenmesi lazım. Devlet bunu yapacak güçtedir.